ERGENLİKTE AİLENİN VE ARKADAŞLARIN ÖNEMİ

Son yıllarda yapılan araştırmalar sonucu ergenlik yaşı 12’lere kadar düşmüştür. Ergenlik döneminde en çok endişelenen ve kaygı duyan tahmin edeceğimiz gibi ailedir. Bu zor durum karşısında aileye birçok görev düşmektedir. Çocuklarımız için tam bir kimlik karmaşası olan bu durum ailede stres, kaygı ve üzüntü yaratmaktadır. Psikiyatri uzmanı prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın okuduğum bir makalesinde ergenliği şöyle tanımlamıştır: “beynimizin sağ ön tarafı zevk ve eğlence ile sol ön tarafı ise acı ve elem ile ilgili olayları yönetir. Ergenlik döneminde beynin sağ tarafı fazla çalışır. Asıl olan beynin sol tarafının sağın üzerinde denetim kurmasıdır. “demiştir. Bu dönemde ailelere çok iş düşüyor. Evet, bu durum zor evet çocuğunuzu çoğu zaman tanıyamıyorsunuz… Önceden dost olduğunuz çocuğunuzla çoğu zaman sohbet bile edemiyorsunuz. Bazıları kendini bilgisayara ve bilgisayar oyunlarına adıyor, bazıları ise sürekli dışarıda… Evet sizin için zor bir süreç, bu durum geçici bunu unutmayın ve size ve ailenize gereken tek şey sabır ve hoşgörü. Bu dönemde ailelere çok iş düşüyor.

Ailede yapılan en büyük yanlış çocuğun üstünde baskı kurmak ve onu hiçbir konuda desteklememek. Bu yanlışlar çocuğun “kişiliğini ezip geçmek” demektir ki bu dönemde çocuğunuzun en ihtiyaç duyduğu şeyi kendi ayakları üstüne basmasını engeller. Kimlik karmaşası yaşayan çocuğunuz bir de sizden gelen baskı ve davranışlar üstüne kendini tamamen dış dünyaya kapamasına ve iletişimin kopmasına neden olacaktır. Böylece çocuğunuz ya kendisini odaya kapatacaktır ya da tamamen dışarıda vakit geçirecektir. Bu durum iki tarafı da üzecektir. Ergenlikteki çocuklar; kısa vadeli düşünür sağlıklı muhakeme yapamaz. Hoşuna giden şeyleri yapar ki buna arkadaş seçimi de dâhil. Çocuğunuz bu dönemde bir hafta rock müzik dinlerken diğer hafta arabesk dinleyebilir. Bir hafta mini etekler giyerken diğer haftalarda bol paça zincirli pantolonlarla görebilirsiniz. Endişelenmeyin! Bu dönemi her çocuk yaşıyor ve üstesinden gelmek mümkün. Yapmanız gereken tek şey sabırla ona destek olmak ve aranızdaki iletişimi koparmamak olacaktır. Bu dönemde en çok şikayet edilen konu çocuğun arkadaş çevresidir. Arkadaş çevresinden yakınan aileler şu şekilde bir yol izleyebilirler, çocuğunuzu uzaktan takip etmeniz, kimlerle görüştüğünü görmeniz sizi rahatlatacaktır. Fakat burada önemli bir nokta var ki bu takip ediliyor hissini çocuklara yaşatmadan yapmanız gerekli. Diğer bir konu ise çocuğunuzu “özgür bırakmak” konusu çocuğunuzun kişiliğini ezmemek adına onu fazla serbest bırakmak doğru değildir.

Unutmayalım ki çocuğunuz bir ergen olsa da hala yönlendirilmeye ihtiyaç duyar, duygularına hükmedemediği bir dönem yaşamaktadır. Sonradan pişmanlık yaşamamak için aile bu dönemde duyarlı olmalı ve çocuğu incitmeden bunu yapmalıdır. Bir diğer önemli konu ise “Kötü arkadaşlardan nasıl uzak tutarım?”. Bazı aileler çocuklarının arkadaşlarını beğenmezlerse hemen çok kesin bir tavırla “bu arkadaşınla görüşemezsin” derler. Böyle davranmak genci bunun tam tersi şeklinde davranmasına yol açar. Ailesine karşı zaten tepkili olan genç, ailesine tepki olarak o arkadaşıyla daha da çok görüşmeye başlar. Yargılama, tepki göstermek, eleştirmek yerine onu anlamaya gayret göstermek, onunla sizin ilişkinize herhangi bir zarar gelmeden çocuğa yardımcı olmak gerekir. Ergenlik evresi zorlu bir dönem ve bu dönemde çocuğumuzun en ihtiyacı olan şeyi aile desteğini esirgememeliyiz.